Doğa ve Sinemanın Büyüsü: Bilinçlenmek İçin İzle!

Kamu spotları çıktığında hemen kumandaya uzanıp kanal değiştiren bir refleks, çoğumuzun alışkanlığı haline geldi. Doğa ile ilgili söylenen sözler, bazen parmak sallamak gibi algılanıyor; bu yüzden de derinlemesine düşünmeye bile yönelmekte zorlanıyoruz.

Doğa ve Sinemanın Büyüsü: Bilinçlenmek İçin İzle!

 Oysa doğa, en bencilce dürtülerimizle önce kendimiz, ardından diğer insanlar ve canlılar için hayati bir yaşam alanı. İnsan, doğaya emanet; doğa da insana emanet. Bunu unutmamak ve bilinçli davranmak için hatırlamamız gerekenler, bazen kaçınılmaz bir şekilde gözden kaçabiliyor. İşte burada devreye sinemanın büyülü dünyası giriyor.

Film izlemek, doğayı anlamanın ve ona saygı duymanın en etkili yollarından biridir. Yeşil filmler, doğanın sesi olma misyonunu üstlenir. Doğayı anlatan filmler izlemek ve izletmek, izleyicide kalıcı izler bırakır. Örneğin, İspanyol yapımı "El Olivo" (Zeytin Ağacı) filmi, bir zeytin ağacını gördüğünüzde aklınıza hemen torunun dedesinin çabalarını getirir. Doğa temalı birçok film ve belgesel, doğayı koruma ve anlama konusundaki bilincimizi artırır.

Öne Çıkan Filmler

Cennetteki Çöplük (2012) belgeseli, Fatih Akın’ın “en Türk filmim” olarak nitelendirdiği bir yapım. Karadeniz’deki çay tarlalarının ortasına kurulan çöp toplama tesisine karşı köylülerin verdiği mücadeleyi anlatıyor. 12 yıllık bu mücadele, Trabzon’un Sürmene ilçesindeki halkın yaşamını etkileyen bir gerçeklik olarak gözler önüne seriliyor.

Bir diğer dikkat çekici eser ise Cem Hakverdi’nin Köpek filmi. Bu yapım, sokakta yaşayan köpeklerin hayatına ve bu canlılar için mücadele eden insanların hikâyesine odaklanıyor. Cins köpek satın almanın yerine sahiplenmenin önemini vurgulayan bu film, sokakta kalan hayvanların zorlu yaşam koşullarını gözler önüne seriyor.

Hasankeyf'in tarihi ve doğal zenginliklerini ele alan Suyun Ölüm Tarihi, Ilısu Barajı’nın yapım sürecinde neler olduğunu anlatıyor ve bu konudaki bilinçlenmeyi artırmayı amaçlıyor. Film, Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali’nde ödül alarak değerini bir kez daha kanıtlıyor.

Doğu’dan Karadeniz’e dönersek, hidroelektrik santrallerinin (HES) etkisini ele alan Kırlangıçlar Susamışsa ve Akıntıya Karşı gibi filmler, bölgede yaşanan mücadeleleri gözler önüne seriyor. Ayrıca, komedi severler için Bizum Hoca (2014) filmi de alternatif bir seçenek sunuyor.

İz Bırakan Hikayeler

Sinemanın gücü, izleyiciyi düşünmeye ve hissetmeye sevk etmesidir. Bu, doğaya ihanet etme hatasına düşmek üzere olduğumuz anlarda bize hatırlatıcı bir görev üstlenir. İz bırakan filmler, sadece birer hikâye değil; doğa sevgisini ve sorumluluğunu hissetmemizi sağlayan önemli araçlardır. Bereketli topraklarımızda, doğa sevgisi ve bu sevgiyi anlatan seslerin renkliliği ile daha çok bilinçlenmeliyiz.

Dereler antibiyotik ve boya karışmadan aksın, kuşlar trafik levhalarına değil ağaçlara yuva yapsın diye, bilinçlenme yolculuğumuzu sürdürmeliyiz. Doğa, bizim en değerli hazinemiz; onu korumak, hem kendi hem de gelecek nesillerin sorumluluğudur. Hadi, bir film açalım ve doğanın sesini dinleyelim!