Yeniden Berat ve Elbasan’da
Yeniden Berat ve Elbasan’da

Elbasan’daki Hünkâr Camii’ni geçen gelişimde görmemiştim, bu sefer gördüm, 1492’de inşa edilen bu cami Balkanlar’ın en eski ibadethanelerinden biri. II. Bayezid’in yaptırdığı caminin imamı, Elbasan’ın “dini merkez” özelliğini uzun uzun anlatırken, hassasiyetlerin zamanında Tiran’dan bile yüksel olduğunu söyledi.
İnsan değişiyor, şehir değişiyor, en önemlisi zaman değişiyor.
Her şeyin sürekli değişmekte olduğu bir ortamda bir şehri gerçekten gördüğünüzü söyleyebilir misiniz?
Misal, yirmi üç yaşının coşkulu heyecanı kanını deli akıtırken gördüğün şehre kırk
altı yaşında gittiğinde bambaşka bir şehir bulmaz mısın?
Hiç durmadan yenilendiği ve değiştiği için bir şehrin her yerini görme imkanın da yoktur hiçbir zaman.
Gittiğimiz şehirlerde evvela değişmeyeni, hafızayı aramamız sanırım bu yüzden.
Şehir, zaman ve insan değişti ama işte Ayasofya orada; Mostar köprüsü orada; duvar resimleri orada.
Nesilden nesile başka bir zamanı aktarmaya devam ediyor.
Bu aktarım oradaki insanı da biçimlendiriyor, yoğuruyor…
Bunları bana düşündüren kendimi kısa bir süre sonra yeniden Tiran’dan Berat’a giderken bulmam oldu.
Eski Arnavutluk Cumhurbaşkanı İlir Meta, Balkan coğrafyasının eski devlet başkanlarını bir konferansa davet edince ben de Ahmet Davutoğlu ile birlikte “kartalların ülkesine” geldim.
Konferansın içeriği ayrı bir yazının konusu, gelin şimdi hiç zaman kaybetmeden -ben çene çalmaya çok meraklıyım malum- Elbasan ve Belshi gölüne uğrayarak Berat’a gidelim.
Elbasan’a gittiğimde sorduğum kimsenin “Elbasan tavayı” bilmemesine hayret ettiğimi yazmıştım; meğer, sur içindeki lokantada dört kuşaktır bu yemeği yapmaya devam eden bir adam varmış.
Bu da benim ayıbım olsun.
Elbasan’daki Hünkâr Camii’ni geçen gelişimde görmemiştim, bu sefer gördüm, 1492’de inşa edilen bu cami Balkanlar’ın en eski ibadethanelerinden biri.
1.Bayezid’in yaptırdığı caminin imamı, Elbasan’ın “dini merkez” özelliğini uzun uzun anlatırken, hassasiyetlerin zamanında Tiran’dan bile yüksel olduğunu söyledi.
Enver Hoca, bu caminin tiyatroya çevrilmesine karar verince beş yüz küsur yıllık tarihinde bu acı tecrübeyi de yaşamış.
Güzel bir cami, elden de iyi geçmiş.
Hemen yakınlarda bir de Nazire Camii var ama onun restorasyonu Hünkar’ın aksine insanı sarıp sarmalamıyor.
Geçen gelişimde iki gece kaldığım Berat’a dair bilgilerim tazeyse de… Uzatmadan hemen anlatayım. Hünkar Camii’nde beni gezdiren imam, başka bir vilayete müftü atanmış; Bekarlar Camii’nin imamı şimdilerde ikisini birden idare ediyor. Bu cami de Enver Hoca’nın gazabından kaçamamış, senelerce buğday deposu olarak kullanılmış, minaresi ise yıktırılmış.