Blue Panda, Mavi Ormanlar için Türkiye'de

Akdeniz'in Doğal Zenginliklerini Koruma Çabaları: Blue Panda Yelkenlisi ve WWF Akdeniz Girişimi

Blue Panda, Mavi Ormanlar için Türkiye'de

Akdeniz’in benzersiz ekosistemine dikkat çekmek ve koruma çalışmalarını desteklemek amacıyla Nisan ayında Fransa’dan yola çıkan WWF Akdeniz Girişimi'nin (MMI) Blue Panda yelkenlisi, Yunanistan’dan sonra 8 Ağustos’ta Datça’ya ulaştı. 2019’dan bu yana Akdeniz’in doğal zenginliklerine ve karşı karşıya olduğu tehditlere dikkat çekmek için bölgede seyir halinde olan Blue Panda, Türkiye ziyaretinde Datça-Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde gerçekleştirilecek denizel çalışmalara katkı sağlayacak. 18 Ağustos’a kadar Türkiye’de kalacak olan yelkenli, Ekim ayına kadar İtalya, Hırvatistan ve Arnavutluk gibi diğer Akdeniz ülkelerini de ziyaret edecek. 

Blue Panda, her yıl yaklaşık beş ay süren seyri boyunca karar vericiler, bilim insanları, kıyı toplulukları, kamu kuruluşları, yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör gibi paydaşları bir araya getirerek Akdeniz’in karşı karşıya olduğu çevresel tehditlere dikkat çekiyor. WWF-Türkiye, Blue Panda’nın Datça durağında, 9 Ağustos’ta düzenlenen özel bir seyirle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ve yerel yönetim temsilcileriyle buluştu. 

WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, Akdeniz’in karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerin başında iklim krizinin geldiğini belirtti. Kula, “Akdeniz, sıcaklıkların küresel ortalamadan %20 daha hızlı arttığı, dünyanın en hızlı ısınan ve en tuzlu denizlerinden biri haline geliyor. Artan sıcaklıklar, yoğun insan etkisiyle birlikte denizel kaynakları tükenme noktasına getirerek, ekosistemlerin çökmesine ve bölge halkının geçim kaynaklarının yok olmasına yol açıyor. Akdeniz’i korumak ve bu gidişatı tersine çevirmek için güçlü eylemler gerekiyor” diyerek tüm paydaşları, deniz ekosistemlerini korumak için ortak hareket etmeye çağırdı.

WWF-Türkiye Doğa Koruma Direktörü Güner Ergün, deniz çayırı ekosistemlerinin sağlığını iyileştirmek ve bu kaynaklara bağlı kıyı topluluklarının geçim kaynaklarını sürdürmek amacıyla hayata geçirilen çalışmalardan bahsetti. Ergün, Akdeniz’e özgü deniz çayırlarının (Posidonia oceanica) iklim krizine karşı önemli müttefikler olduğunu belirtti. Deniz çayırlarının, karadaki ormanlara eşdeğer ekosistem hizmetleri sağladığını ifade eden Ergün, deniz çayırlarının karbon tutumu, kıyı erozyonunun önlenmesi ve birçok tür için yaşam alanı gibi kritik rolleri olduğunu vurguladı. Ergün, deniz çayırları üzerindeki en büyük baskının demirleme faaliyetleri olduğunu belirterek, bu baskıyı azaltmak için ulusal düzeyde demirleme yönetmeliği hazırlanması, demirlemeye kapalı alanlar oluşturulması ve eko şamandıra sistemlerinin kurulması gibi çözüm önerilerinde bulundu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar, Datça - Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin, büyük karbon yutak alanlarından olan deniz çayırları ve çok çeşitli türlere ev sahipliği yapan bir ekosistem barındırdığını ifade etti. Oktar, bölgenin tanıtılması ve farkındalık oluşturulması amacıyla düzenlenecek dalış etkinlikleriyle, önemli bulgular elde edilmesinin amaçlandığını belirtti. Oktar, Akdeniz havzasının deniz çayırı örtüsünün %50’sinden fazlasına ev sahipliği yapan Türkiye’nin, bu doğal mirası gelecek nesillere aktarmayı hedeflediğini söyledi.

Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt, denizlerin korunması gerektiğini vurgulayarak, denizlerin yerel halk, turistler, yatırımcılar, balıkçılar ve yerel yönetimler tarafından nasıl korunacağını ve kullanılacağını tanımlayan bir deniz kullanım yasasına ihtiyaç olduğunu belirtti.

WWF-Türkiye’nin bu girişimi, Akdeniz’in korunmasına yönelik farkındalığı artırmayı ve tüm paydaşları bu doğrultuda harekete geçmeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Blue Panda yelkenlisi, Akdeniz’in benzersiz ekosistemini koruma çabalarında önemli bir sembol olmaya devam ediyor.