Mostar Şehri: Tarihi ve Kültürel Mirası
Mostar, Bosna-Hersek'in güneybatısında, Neretva Nehri'nin iki yakasında kurulmuş tarihi ve kültürel bir şehirdir.
Saraybosna'ya 162 km uzaklıkta yer alan şehir, adını Slav dillerinde "köprü" anlamına gelen "most" kelimesinden alır. Şehir, Osmanlı döneminden kalma birçok mimari eseri ve tarihi yapılarıyla tanınır. Evliya Çelebi, Mostar'ı "köprülü şehir" olarak tanımlamış, bu köprünün Osmanlı döneminin simgelerinden biri olduğunu belirtmiştir.
Mostar, Osmanlı İmparatorluğu'nun fetih döneminde stratejik bir öneme sahip olmuştur. 1466-1468 yılları arasında Osmanlı hâkimiyetine girmesiyle şehir, hızla büyüyüp gelişmeye başlamıştır. XVI. yüzyılın başlarında yapılan Sinan Paşa Camii, şehirdeki Müslüman nüfusun artışında etkili olmuştur. Osmanlı döneminde şehirde inşa edilen Karagöz Bey Külliyesi gibi önemli yapılar, Mostar’ın kültürel ve dini kimliğini pekiştirmiştir.
Mostar, Osmanlı dönemi boyunca askeri ve ticari bir merkez olarak hızla gelişmiş, XVIII. yüzyılın sonlarına doğru ise 12.000'i aşkın nüfusa sahip olmuştur. Bu dönemde şehrin Müslüman, Hırvat ve Sırp toplulukları arasında bir denge oluşmuş, ancak II. Dünya Savaşı ve sonrasında Yugoslavya döneminde çeşitli demografik değişimler yaşanmıştır. Tito döneminde bazı dini yapılar yıkılsa da şehirdeki kültürel miras büyük ölçüde korunmuş ve restore edilmiştir.
Mostar, 1992-1995 yılları arasında Bosna iç savaşı sırasında büyük bir tahribata uğramış, özellikle meşhur Mostar Köprüsü, Hırvat topçu ateşi ile yıkılmıştır. Savaşın ardından şehir, uluslararası çabalarla yeniden inşa edilmiş ve Mostar Köprüsü 2004 yılında aslına uygun şekilde restore edilerek UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
Bugün Mostar, tarihî ve kültürel mirasıyla hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir cazibe merkezi olmaya devam etmektedir. Şehrin Osmanlı döneminden kalan camileri, hamamları, medreseleri ve köprüsü, Mostar’ın mimari zenginliğini ve tarihî derinliğini gözler önüne sermektedir.