Kentsel Dönüşüm ve Kapitalist Yapı Üzerine Bir Analiz
Marx’ın "Kapital"i, kapitalist sistemin kök sorunlarına dair ipuçları sunar. Konut sorununu, işçi sınıfının mülksüzleşmesi ve kapitalist birikimle ilişkilendirir. Depremde olduğu gibi, emekçilerin kötü yaşam koşulları sermaye birikiminin doğal sonucudur.

Kapitalist sistemin yapısal sorunları, sadece üretim süreçlerinde değil, yaşam alanlarında da kendini göstermektedir. Karl Marx’ın Kapital adlı eserinde ele aldığı kapitalist üretim tarzı, yalnızca ekonomik eşitsizliklere değil, aynı zamanda şehirleşme ve konut politikalarındaki derin sosyal adaletsizliklere de ışık tutar. Özellikle kentsel dönüşüm projeleri, kapitalizmin konut sorunuyla nasıl iç içe olduğunu açıkça ortaya koyar.
Konut Sorunu: İşçi Sınıfının Barınma Krizi
Marx, işçi sınıfının konut sorununu, kapitalist sistemin ayrılmaz bir parçası olarak ele alır. İşçilerin, sermaye birikiminin en yoğun olduğu sanayi şehirlerine göç ettirilmesiyle başlayan bu süreç, düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşullarıyla birleşerek işçileri sağlıksız ve güvensiz yaşam alanlarına mahkûm eder. Sanayi kentlerinde sermaye birikimi arttıkça, işçilerin barındığı konutların durumu da giderek kötüleşir. Bu bağlamda Marx, konut sorununu, sermaye birikiminin kaçınılmaz bir sonucu olarak değerlendirir. Kentleşme ile işçi sınıfının konut sorunları arasındaki ilişki, günümüzde de kendini kentsel dönüşüm projeleri ile gösterir.
Kentsel Dönüşüm ve Sermaye Birikimi
Kapitalist ekonomideki sermaye birikimi, kentsel dönüşüm projeleriyle hız kazanır. Şehirlerin merkezlerinde yer alan işçi sınıfı konutları, rant projeleriyle dönüştürülür ve bu alanlar daha fazla kâr getirecek şekilde yeniden yapılandırılır. İşçiler, yüksek kira bedelleri nedeniyle şehir merkezlerinden uzaklaştırılır ve şehrin çeperlerinde daha güvencesiz alanlara itilir. Bu durum, Marx’ın kapitalist birikimin yasaları çerçevesinde işçi sınıfının yaşam koşullarının giderek kötüleştiği tezini doğrular niteliktedir.
Deprem ve Kentsel Adaletsizlik
2023 yılının başında Türkiye'de yaşanan deprem felaketi, kapitalist yapılaşmanın ve rant projelerinin işçi sınıfı üzerindeki yıkıcı etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Depremde en fazla kaybın yaşandığı yerler, işçilerin kalabalık nüfuslarla yaşadığı, sağlam olmayan ve düşük kaliteli malzemelerle inşa edilen binalardı. Özellikle düşük gelirli ailelerin bu binalarda yaşamaya zorlanması, kapitalist sistemin sadece ekonomik değil, aynı zamanda can güvenliği açısından da nasıl bir tehlike yarattığını gösterdi.
Çifte Sömürü: Konut ve Çalışma Koşulları
Kapitalist sistemde, işçilerin sadece üretim süreçlerinde değil, konut politikaları üzerinden de sömürüldüğü bir gerçektir. Bir yandan düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan işçiler, diğer yandan yüksek kira bedelleri ve kalitesiz konutlarda yaşamaya mahkûm edilirler. Marx, bu durumu, sermaye birikiminin iki yönlü bir sömürü mekanizması olarak ele alır: Hem işçi sınıfı emeğiyle sermaye birikimine katkı sağlar, hem de yaşadığı konutlar üzerinden rant sistemine dahil edilerek sömürülür.
Kapitalist Yapılaşmanın Sonuçları
Kapitalist sistemde inşaat sektörü, sermaye birikiminin en önemli araçlarından biri haline gelmiştir. Kâr oranlarını maksimize etmek için inşaat işçileri üzerinde yoğun bir baskı kurulur; işçiler en sağlıksız koşullarda, en düşük maliyetlerle çalıştırılır. Aynı zamanda, yapı malzemelerinin kalitesinden ödün verilerek binaların dayanıklılığı azaltılır. Bu durum, büyük bir sermaye birikimi sağlarken, işçi sınıfının can güvenliğini hiçe sayan bir yapılaşma anlayışını doğurur.
Marx’ın Kapital’inde ele aldığı sermaye birikimi yasaları, günümüz şehirleşme politikaları ve kentsel dönüşüm projelerinde de etkisini göstermektedir. İşçi sınıfı, hem çalışma hayatında hem de barınma koşullarında sermayenin acımasız sömürü mekanizmalarının hedefi haline gelir. Özellikle deprem gibi doğal afetler, kapitalist sistemin bu adaletsizliklerini daha belirgin hale getirir. Bu nedenle, kentsel dönüşüm ve konut politikalarının, işçi sınıfı için adil ve güvenli bir yaşam alanı sunma hedefine odaklanması elzemdir.