Tarsus’un Altındaki Gizem: 2.000 Yıllık İhtişamlı Bir Şehir
Tarsus’un altında koca bir eski şehir yatıyor; tarihin derinliklerine uzanan bir yerleşim yeri. Şans eseri keşfedilen antik bir cadde, kentin iki bin yıl önceki ihtişamını ve zenginliğini gözler önüne seriyor.
Bu cadde, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda Tarsus’un Roma dönemindeki önemli bir merkez olduğunu kanıtlayan bir tarihsel kesit sunuyor.
Tarsus, o dönemin en büyük ve en önemli şehirlerinden biriydi. Caddeyi döşeyen bazalt taşları, bölgedeki diğer arkeolojik buluntular arasında dikkat çekici bir yer tutuyor. Bu taşlar polygonal teknikle yerleştirilmiş ve oldukça sağlam bir yapıya sahip. Bazalt, dayanıklılığıyla bilinen bir taştır; ancak ilginç olan, bu taşın Tarsus’a uzak bir bölgeden getirilmiş olmasıdır. Bu da Tarsus’un o dönemde ne kadar güçlü bir ticaret ağına sahip olduğunu gösteriyor.
Tarih boyunca birçok ünlü isim bu caddede yürümüş olabilir. Aziz Paul, Roma valisi Cicero, Julius Caesar, Mısır kraliçesi 7. Kleopatra ve Romalı general Marcus Antonius gibi tarihi figürler, Tarsus’un bu ihtişamlı yollarında adım atmış olabilirler. Hatta Roma İmparatoru Hadrian da bu caddeden geçmiş olabilir. Her biri, Tarsus’un kültürel ve siyasi öneminin bir parçasıydı ve bu caddede yürümüş olmaları olasılığı bile, kentin tarihi değerini bir kat daha artırıyor.
Tarsus’un altındaki bu antik şehir, tarihçilerin ve arkeologların dikkatini çeken eşsiz bir buluntu. Bu keşif, sadece Tarsus’un değil, dönemin ticaret, siyaset ve kültürel hayatına dair önemli ipuçları sunuyor. Binlerce yıl boyunca saklı kalmış bu şehir, hala keşfedilmeyi bekleyen pek çok sır barındırıyor.