Türkiye’de Altın Madenciliği Tehdidi

Türkiye’nin birçok bölgesinde aktif olan altın madenlerinin sayısı ve projelerin yaygınlığı, çevre ve halk sağlığı için ciddi tehditler oluşturuyor. 

Türkiye’de Altın Madenciliği Tehdidi

Altın Madenciliğine Karşı İlk Tepkiler

Türkiye’de siyanürlü ve sülfürik asitli altın madenciliğine karşı ilk büyük tepkiler İzmir Bergama ve Artvin Cerattepe’de ortaya çıktı. Bergama’da altın madenciliğine direnenler, “Bergama teslim edilirse, Türkiye’de her yer altıncılara teslim olur” demişti. Bu sözler ne yazık ki doğru çıktı. 1980’lerde Bergama’da başlayan mücadele, madenin çevreye verdiği zararlar ve hukuki süreçlerle devam etti, ancak alınan mahkeme kararları defalarca etkisiz hale getirildi.

Erzincan İliç ve Diğer Tehlikeler

Bugün Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’ndeki facia konuşulsa da Türkiye genelinde benzer madenler çevreyi tehdit etmeye devam ediyor. Türkiye’de aktif olarak işletilen yaklaşık 20 altın madeni bulunuyor. Çanakkale ve Balıkesir ise altın madencilerinin yoğun ilgisini çeken bölgeler arasında. Balıkesir’de Balya, Havran, İvrindi, Sındırgı, Dursunbey, Ayvalık, Burhaniye gibi ilçelerde madencilik faaliyetleri giderek artıyor.

Çanakkale ve Balıkesir: Madencilik Kıskacında

Çanakkale’de yıllardır süren altın madenciliğine karşı direnişe rağmen tehlike geçmemiş durumda. Kazdağları ve çevresi, yoğun altın madenciliği faaliyetleriyle kuşatılmış halde. Balıkesir’deki 20 ilçenin 11’inde 30’dan fazla madencilik faaliyeti gerçekleştiriliyor. Bu faaliyetlerin yanı sıra bölgede yoğun sondaj çalışmaları da yapılıyor. Altın üretiminde yaygın olarak kullanılan siyanür, hava, su, toprak ve canlı yaşamını geri dönüşü olmayan şekilde etkiliyor.

Madencilik Faaliyetlerinin Listesi

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin hazırladığı listeye göre, Çanakkale ve Balıkesir’de işletilen ve proje aşamasında olan birçok altın madeni projesi mevcut. Bu projeler, Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’ndeki gibi büyük çevresel felaketlerin potansiyelini taşıyor.

Bölgesel Tehditler ve Mücadele Gerekliliği

Marmara Bölgesi başta olmak üzere birçok bölge, altın madenciliği faaliyetleriyle büyük tehdit altında. Çevreye zarar veren bu faaliyetler, halk sağlığını da tehdit ediyor. Doğal kaynakların korunması ve gelecekteki felaketlerin önlenmesi için örgütlü ve sistematik bir karşı duruş gerekiyor. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği gibi örgütler, tüm süreçleri titizlikle takip ederek mücadeleye katkı sağlıyor.

Sonuç

Türkiye genelinde yaygınlaşan altın madenciliği, ciddi çevresel ve sosyal tehditler oluşturuyor. Siyanürle yapılan altın üretimi, ekonomik getirileri ne olursa olsun doğa ve insan yaşamı üzerindeki olumsuz etkileriyle geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuruyor. Çevre ve yaşam alanlarının korunması için hukuki, sosyal ve bireysel düzeyde direnişin devam etmesi büyük önem taşıyor.