Okunacak En Büyük Kitap İnsandır" Adlı Belgesel Filminin Yapım Öyküsü
Hacı Bektaş-ı Veli belgesel filminin senaristliğini, yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlenen Hasan Bora Yılmaz, bu filmi yapma nedenlerinden birinin, Alevilik ve Bektaşiliğin toplum tarafından yeterince bilinmemesi olduğunu belirtti.
Alevi inancının ve kültürünün toplumda yeterince tanınmadığını düşünen Yılmaz, üç yıllık bir araştırma süreci sonunda, bilimsel verilerin ön planda tutulduğu bir film ortaya koydu. Film, hurafelerden uzak durarak bilimsel bir bakış açısı sunmayı amaçladı.
Belgeselde, 13. yüzyılda Rum diyarı olan Sulucakarahöyük'te (bugünkü Hacıbektaş ilçesi) dergâhını kuran Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Ahmet Yesevi’den aldığı ilhamla Anadolu'da Türklüğü yayma çabalarına ve Ali Sümer’in girişimleriyle bugünkü Hacı Bektaş-ı Veli Müzesi’nin oluşumuna değiniliyor. Bu konular belgeselde ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
Hasan Bora Yılmaz, film senaryosunu dönemin Kültür Bakanı’na sundu. Senaryoyla birlikte çektiği belgeseli, profesyonel çekim kasetlerinden VHS formatına aktararak bakanlık arşivine kazandırmak istediğini belirtti. Ancak dönemin genel müdürü, yeterli bilgiye sahip olmadığını ifade ederek, "Bu filmi alırsam koltuğumdan olurum," dedi. Yılmaz ise, "Bu birikiminle bu koltuğa yakışmıyorsun," diyerek odadan ayrıldı.
Yılmaz, durumu bakanlık müsteşarına anlattı. Müsteşar, filmi hem izlemek hem de senaryoyu okumak istediğini belirterek Yılmaz’dan iki saat sonra geri gelmesini istedi. Belirtilen saatte geri döndüğünde, müsteşar, "Bana genel müdürü çağırın," diyerek kararlı bir tavır sergiledi. Yılmaz, müsteşarın bu tutumunu takdir etti ve onun gerçek bir bürokrat olduğunu düşündü.
Genel müdür, Yılmaz’ı tanıdığını ve onu değerli bir yapımcı ve yönetmen olarak gördüğünü belirtti. Müsteşar ise, "Peki, sen bu filmi neden kabul etmedin?" diye sordu. Genel müdür, "Ama efendim, bu film Hacı Bektaş-ı Veli belgeseli," dedi. Müsteşar, "Peki, arşivinde Hacı Bektaş-ı Veli ile ilgili bir film var mı?" diye sordu. "Yok efendim," yanıtını aldı.
Bunun üzerine müsteşar, "Sen daha Hacı Bektaş-ı Veli’nin kim olduğunu bilmiyorsun," diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Sonrasında film, montaj yapıldıktan sonra bir komisyon tarafından incelendi ve bakanlık tarafından satın alındı.
Yılmaz, dönemin genel müdürünün ismini vermekten kaçındı ve "incinsen de incitme" anlayışıyla belgeseli yapma nedenlerinden birinin, herkesin bu dünyaya bir misyonla geldiği inancı olduğunu vurguladı. Kişinin bu misyonun farkında olması halinde görevini yerine getirmesi gerektiğine inanıyor. Kendi kişisel hikâyesini ise şu sözlerle aktardı: "Annem Hacı Bektaş’a gider ve bir erkek çocuk diler. Yaşlı bir kadın ona bir buğday tanesi verir ve 'Bunu yut, erkek çocuğun olursa bu yolda hizmet etsin,' der. Benim burnumun üstünde sanki bir buğday tanesi gibi bir iz çıktı. Bir gün bir filmde başrol oynayacağım için yönetmen bunu aldırmamı istedi." Yılmaz, "O yolda hizmet edemedim ama benim hizmetim bu filmi yapmak olsun," diyerek inancıyla ve mevcut imkânlarıyla bu projeyi gerçekleştirdi.
Bu belgeselin, YouTube’da "EPA PRODUCTION" kanalında "Okunacak En Büyük Kitap İnsandır" başlığıyla izlenebileceği belirtiliyor.