Oyuncak

İnsan değer vermediği şeyleri kaybetmekten korkmaz. Sıradan basit bir oyuncak gibi örneğin. Oynar biraz sonra sıkılır keyif olsun diye kırabilir, atabilir, unutabilir bir yerde. Aklının ucuna dahi gelmez, hatırlamaz bile nerede nasıl kaybettim diye. Ama onu kırıp parçaladıysa ancak öyle hatırlayabilir, kırıp parçalamaktan aldığı keyiften dolayı. Basit, ucuz bir oyuncak değilmi sonuçta ? 3 kuruşa 3 tane alır koyar yerine çok isterse. Yıllar sonra etrafı kurcalarken kırık dökük eline geçse bile, elini bile sürmeye tenezül dahi etmeden hatta, tekmeleyerek gönderir onu çöp tenekesine. Senin hatıranın içine tüküreyim der gibi, gram değersizdir. Oysa değer verdiği şeyleri kaybetmekten korkmaz mı insan ? Bu sıradan, basit bir oyuncak bile olsa, manevi değeri vardır ve en pahalı oyuncaklar dahi alamaz onun yerini. O kadar naziktir ki ona karşı. Çünkü o tektir onun özel bir değeri vardır. Kırılıp, parçalanmasın, hatta değersiz görülüp başkaları tarafından ezilip, atılmasın diye en tepeye koyar o oyuncağı. Tamam vaktinde acemilikle, çocukça davranmış, kıymet bilememiş hor kullanmış, kaybetmiş ama aklına düşünce en sevdiğim oyuncağımdı diye,  yıllar sonra yine bulmuş, hatta kendi elleri ile sevgiyle yapıştırmıştır kırılan yerlerini yıllar sonra. Daha dikkatlidir onunla oynarken artık...Tecrübe vardı... Ne  atmaya kıyabilir onu, nede eskisi gibi hor kullanmaya...Sıradan basit bir oyuncak değildir o. Onu değerli kılan bir sevgi bağı vardır. 

Oyuncak

İnsan değer vermediği şeyleri kaybetmekten korkmaz. Sıradan basit bir oyuncak gibi örneğin. Oynar biraz sonra sıkılır keyif olsun diye kırabilir, atabilir, unutabilir bir yerde. Aklının ucuna dahi gelmez, hatırlamaz bile nerede nasıl kaybettim diye. Ama onu kırıp parçaladıysa ancak öyle hatırlayabilir, kırıp parçalamaktan aldığı keyiften dolayı. Basit, ucuz bir oyuncak değilmi sonuçta ? 3 kuruşa 3 tane alır koyar yerine çok isterse. Yıllar sonra etrafı kurcalarken kırık dökük eline geçse bile, elini bile sürmeye tenezül dahi etmeden hatta, tekmeleyerek gönderir onu çöp tenekesine. Senin hatıranın içine tüküreyim der gibi, gram değersizdir.

Oysa değer verdiği şeyleri kaybetmekten korkmaz mı insan ? Bu sıradan, basit bir oyuncak bile olsa, manevi değeri vardır ve en pahalı oyuncaklar dahi alamaz onun yerini. O kadar naziktir ki ona karşı. Çünkü o tektir onun özel bir değeri vardır. Kırılıp, parçalanmasın, hatta değersiz görülüp başkaları tarafından ezilip, atılmasın diye en tepeye koyar o oyuncağı. Tamam vaktinde acemilikle, çocukça davranmış, kıymet bilememiş hor kullanmış, kaybetmiş ama aklına düşünce en sevdiğim oyuncağımdı diye,  yıllar sonra yine bulmuş, hatta kendi elleri ile sevgiyle yapıştırmıştır kırılan yerlerini yıllar sonra. Daha dikkatlidir onunla oynarken artık...Tecrübe vardı... Ne  atmaya kıyabilir onu, nede eskisi gibi hor kullanmaya...Sıradan basit bir oyuncak değildir o. Onu değerli kılan bir sevgi bağı vardır.