Türkçe "Tanrı" Kavramının Etimolojik Kökeni

"Tanrı" kelimesi, Türk dilinin en eski ve köklü kavramlarından biridir.

Türkçe "Tanrı" Kavramının Etimolojik Kökeni

Türkler, "Tanrı" sözcüğü ile evreni yaratan, yöneten ve her şeyin başlatıcısı olan yüce bir varlığı ifade etmişlerdir. Sözcüğün etimolojik kökeni ise Türklerin kozmolojik anlayışıyla yakından ilişkilidir.

"Tanrı" Sözcüğünün Kökeni ve Çeşitli Türk Lehçelerindeki Kullanımı

Tanrı sözcüğü, çeşitli Türk lehçelerinde farklı şekillerde telaffuz edilmiştir. Örneğin:

Saka-Yakut dilinde "Tangara" veya "Tanara",

Türkmen dilinde "Tañry" (Tangrı),

Özbekçede "Tingri",

Uygurcada "Teŋri" veya "Tengri",

Bulgaristan Türklerinde "Tangra",

Kuman dilinde "Tengre",

Karaim dilinde "Tangrı",

Çuvaşçada "Tura",

Hakasçada "Tigir",

Tuvacada "Deer",

Kırgızca, Kazakça, Moğolcada "Tengri",

Tatar dilinde "Tengre",

Karaçay-Malkar dilinde "Teyri",

Azerbaycan Türkçesinde "Tarı/Tanrı",

Türkiye Türkçesinde ise "Tanrı" olarak telaffuz edilir.

Bu farklılıklar, sözcüğün Türk boyları arasında uzun bir tarihsel süreçte yaygın şekilde kullanıldığını ve çeşitli bölgesel varyasyonlara uğradığını gösterir. Gök-Türk ve Yenisey Türkçe yazıtlarında "Tengri" ya da "Tenri" sözcüğü hem gökyüzü hem de yaratıcı anlamlarında kullanılmıştır.

Etimolojik Anlam: Döndüren, Hareket Ettiren

"Tanrı" kavramının etimolojik kökeni, "Teng-Tengere" köküne dayanır ve "döndüren" anlamını taşır. Türklerin gökyüzünü "dönen" bir varlık olarak algılamaları, Tanrı'nın evreni hareket ettiren bir güç olduğu inancıyla örtüşmektedir. Bu bağlamda "Tanrı", evreni döndüren, düzeni sağlayan yüce varlık anlamına gelmiştir.

Türkler dua ederken ellerini gökyüzüne kaldırarak "Tanrı"ya yönelmiş ve aracı olmadan Tanrı'ya doğrudan seslenmişlerdir. Bu durum, eski Türk inancında ruhban sınıfının olmadığını göstermektedir.

Tengri Kavramı ve Kozmolojik Bağlam

"Tengri" kavramı, ilk oluşu ve yaratılışı başlatan, uzay-zaman döngüsünü çeviren yaratıcı güç anlamında kullanılmıştır. Sözcüğün "Tengerek" (yün eğirilen çıkrık) ile olan bağı, evrenin hareketini bir döngüye benzeten Türklerin dünya görüşünü yansıtır. Türkler, evrenin döngüsel yapısını Gök-Çarkı veya Çark-ı Felek olarak adlandırmışlardır. Bu, evrendeki her şeyin bir döngü içinde sürekli hareket ettiğine dair inançla bağlantılıdır.

Kaşgarlı Mahmud, Divân-ı Lügati’t-Türk adlı eserinde, evrenin yaratılışını şu sözlerle ifade eder:

"Tengri ajun turüttü" – Tanrı dünyayı yarattı.

Bu ifade, evrenin döngüsel bir yapıda olduğunu ve Tanrı tarafından yaratıldığını anlatmaktadır.

Evren ve Döngüsel Hareket

Türklerin "Evren" kavramı, Gök-Türk yazıtlarında geçen "evir" kelimesinden türemiştir. "Evir" kelimesi "dönmek" anlamına gelir ve evrenin sürekli dönüşü, evrilmesi anlamında kullanılmıştır. Bu bağlamda "evren", sürekli dönen ve hareket eden bir yapıyı simgeler.

Aşık Paşa’nın Garibnâme adlı eserinde bu döngüsel hareket şöyle anlatılır: "Gök içinde cerh sergerdan döner" – Gök kubbe daima döner.

Bu ifadeler, Türklerin evrenin hareketine dair inançlarını ve bu hareketin Tanrı tarafından sağlandığına dair görüşlerini yansıtır.

Tengri ve Denge Kavramı

"Tengri" kelimesi aynı zamanda "denge" ve "düzen" anlamlarına da gelmektedir. Türk mitolojisinde ve inanç sisteminde, evrenin dengesi Tanrı tarafından sağlanır ve her şeyin bir ölçüsü, düzeni vardır. Altay Türk atasözünde de ifade edildiği gibi, "Her şeyin bir zamanı, ölçüsü ve anlamı vardır."

Tanrı ve Işık

Türkler, Tanrı'nın ilk olarak "ışığı" (atomaltı parçacıklar ya da kuantum enerjisi) yarattığına inanmışlardır. Bu ışık, evrenin yaratılış sürecinin başlangıcı olarak görülmüştür. Türkler bu yaratılış sürecine "Yaruk" adını vermiştir. "Yaruk", evrenin aydınlanması ve genişlemesi anlamına gelir. Bu bağlamda "Tanrı", ışığı yaratarak evreni oluşturan güç olarak kabul edilmiştir.

Hun Türklerinin Tanrı'ya dua ederken kullandıkları şu ifadeler de bu inancı destekler niteliktedir: "Tengri Teyri ongartsın" – Tanrı iyi yapsın, "Tengri Teyri angartsın" – Tanrı doğru yola yöneltsin.

Sonuç

Türklerde "Tanrı" kavramı, evreni yaratan, döndüren ve yöneten yüce bir varlığı ifade eder. Etimolojik olarak "Tengri", evrenin döngüsel yapısını simgeler ve Tanrı’nın evreni hareket ettiren güç olduğuna işaret eder. Türklerin kozmolojik anlayışı, doğa yasalarının Tanrı tarafından yaratıldığı ve evrendeki her şeyin bu yasalar çerçevesinde hareket ettiği düşüncesine dayanır.

Nail Türkoğlu 

Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı Başkanı