Atatürk’ün Türkçe, Farslaşma, Araplaşma ve Ümmetçilik Üzerine Görüşleri
Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin tarih boyunca karşı karşıya kaldığı kültürel asimilasyon ve yabancı unsurların etkilerini her zaman dikkatle ele almıştır.
Özellikle Farslaşma, Araplaşma ve ümmetçilik kavramları üzerinden Türk milletinin nasıl milliyetçilikten uzaklaştırıldığını ve milli kimliğini koruma mücadelesini vurgulamıştır. Askeri arşivlerde bulunan bu notlar, Atatürk’ün Türk milletinin karşılaştığı tehditlere dair derin bir analizini ortaya koymaktadır.
Farslaşma ve Türk Devleti Üzerindeki Etkileri
Atatürk'ün notlarına göre, Selçuklu hükümdarları zamanla milli kimliklerinden uzaklaşarak Fars kültürünün etkisine kapılmışlardır. Bu etki, devlet yönetimi ve saraya kadar sızmıştır. Selçuklu hanedanı, Sasanileri taklit edip Acem’in kültürel unsurlarını benimsemiş, özellikle debdebe ve sefahat alışkanlıklarını saraya taşımıştır. Acem dili saraya sokulmuş, edebiyat Acemce yazılmaya başlanmış ve devlet dili Arapça ile karışık bir Acemce halini almıştır.
Ancak Atatürk, saraydaki bu Farslaşmanın halk üzerinde büyük bir etki bırakmadığını belirtir. Türk milleti dilini ve adetlerini bırakmamış, milli kimliğini korumuştur. Yine de hanedanın bu Farslaşma süreci Türklüğün ilerlemesine büyük zararlar vermiştir. Eğer bu asimilasyon olmasaydı, Celaleddin Rumi’nin "Mesnevi"si ve Ömer Hayyam’ın "Rubaiyat"ı belki de Türkçe yazılacaktı.
Türk Kütüphanelerinin Zenginliği
Atatürk’ün dikkat çektiği bir diğer önemli nokta, Türklerin kurduğu zengin kütüphanelerdir. Özellikle Merv’deki kütüphaneler dünya çapında ün salmıştı. Bu kütüphanelerde 12.000’den fazla kitap bulunuyordu ve bu eserler, dönemin en seçkin bilim insanlarının araştırma yaptığı yerlerdi. Örneğin, ünlü filozof İbn-i Sina, bu kütüphanelerden birini ziyaret ettiğinde, bugüne kadar hiç duymadığı nadir eserlerle karşılaştığını belirtmiştir. Türklerin bilim ve bilgiye verdiği bu önem, o dönemde bile büyük bir kültürel mirasın habercisiydi.
Din, Ümmetçilik ve Araplaşma
Atatürk, dinin milliyetçilik üzerindeki etkilerine de dikkat çeker. Anadolu, Irak ve Suriye’ye yerleşen yüz binlerce Türk, Arap kültürünün ve İslam’ın etkisi altında kalarak Araplaşmıştır. Atatürk, bu süreçte ümmetçiliğin, milliyetçiliğin yerini almasının Türk milletinin kimliğini kaybetmesine neden olduğunu belirtir. İslam’ın Arap’a özgü bir din olarak kabul edilmesi, Türklerin milliyet duygusunu silmiş ve onları Arap kültürüne daha fazla yaklaştırmıştır.
Atatürk’e göre, eğer bu kültürel etkileşimler olmasaydı, bugün Irak ve Suriye gibi bölgeler baştan aşağı Türk olacaktı. Ancak milliyetçilik yerine ümmetçiliğin benimsenmesi, bu bölgelerdeki milyonlarca Türk’ün Araplaşmasına yol açmıştır.
Sonuç
Mustafa Kemal Atatürk’ün el notları, Türk milletinin tarih boyunca karşılaştığı asimilasyon süreçlerini ve milli kimliğini koruma mücadelesini gözler önüne serer. Farslaşma, Araplaşma ve ümmetçilik, Türk milletinin kültürel ve milli değerlerini tehdit eden unsurlar olarak karşımıza çıkar. Ancak Atatürk, bu süreçlerin bilincinde olan bir lider olarak, Türk milletinin dilini, kültürünü ve kimliğini koruması için büyük çaba göstermiştir.
Kaynak: Genelkurmay Askeri Tarih ve Strateji Etüt (ATASE) Dairesi Arşivi
Nail Türkoğlu
Türk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı Başkanı