Gazze Soykırımı ve Fosil Yakıt Endüstrisinin Karanlık Yüzü

Ortadoğu'da Fosil Yakıt Endüstrisi ve Gazze Üzerindeki Jeopolitik Oyunlar: İnsanlık Krizinden Kazanç Sağlama Stratejileri

Gazze Soykırımı ve Fosil Yakıt Endüstrisinin Karanlık Yüzü

Ortadoğu'daki enerji kaynakları, sadece bölgesel değil, küresel anlamda büyük ekonomik ve politik sonuçlar doğurmuştur. Fosil yakıt endüstrisi, petrol ve doğalgaz gibi kaynakların keşfi ve ticareti üzerinden devasa kârlar elde ederken, bu süreç çoğu zaman bölgedeki insani krizlerle birlikte ilerlemiştir. Özellikle Gazze gibi uzun süreli çatışmalara sahne olan bölgelerde, fosil yakıtlar hem çatışmaların bir nedeni hem de bu krizden ekonomik kazanç sağlayan bir araç olarak öne çıkmaktadır.

Fosil Yakıt Endüstrisinin Küresel Kârı:

Fosil yakıt şirketlerinin 2023 yılı itibarıyla yatırımcılara yaptığı devasa ödemeler, petrol ve doğalgaz endüstrisinin halen ne kadar kârlı olduğunu gösteriyor. Dünyanın en büyük petrol şirketleri BP, Shell, Chevron, ExxonMobil ve Total Energies, 2023 yılında yatırımcılarına 100 milyar dolardan fazla ödeme yapmayı planlıyor. Bu, bir yandan küresel enerji krizi yaşanırken ve milyonlarca insan yüksek enerji fiyatları ile mücadele ederken gerçekleşiyor. Bu devasa ödemelerin, özellikle 2022’de petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki büyük artışlardan kaynaklandığı görülüyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve bunun sonucunda Avrupa genelinde enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, petrol ve gaz fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

İklim Krizi ve Fosil Yakıtların Rolü:

 

Fosil yakıt endüstrisi, dünyadaki enerji talebini karşılamaya devam ederken, küresel iklim krizini hızlandıran ana sektör olarak karşımıza çıkmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre, petrol talebinin öngörülebilir gelecekte artmaya devam edeceği belirtiliyor. Bu da petrol ve gaz endüstrisinin hâlâ üretim kapasitesini artırmaya yönelik yatırım yaptığını gösteriyor. Ancak bu yatırımlar, bir yandan küresel sıcaklık artışlarına neden olurken, diğer yandan aşırı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırıyor.

Ortadoğu ve Doğal Gaz Yatırımları: 

Ortadoğu'daki enerji kaynakları üzerinde yaşanan çatışmalar, bölgenin jeopolitik önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gazze gibi bölgelerde enerji kaynaklarına erişim, sadece yerel halkın yaşam koşullarını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda büyük enerji şirketlerinin ve devletlerin ekonomik çıkarlarını da şekillendiriyor. Özellikle İsrail'in Akdeniz'deki Leviathan gaz sahası, bu anlamda stratejik bir öneme sahip. İsrail'in, Akdeniz'deki doğalgaz sahalarını işletmek ve Avrupa'ya gaz ihraç etmek için attığı adımlar, Gazze'deki çatışmalarla doğrudan bağlantılı.

İsrail-Filistin Çatışmaları ve Enerji Boyutu:

Gazze'ye yönelik askeri operasyonlar, sadece siyasi veya askeri hedeflerle sınırlı kalmıyor. İsrail'in, Gazze'nin deniz sahasındaki milyarlarca dolarlık doğal gaz rezervlerine erişim sağlama stratejisi de bu çatışmaların temel bir unsuru olarak öne çıkıyor. Gazze'nin açıklarında yer alan gaz yatakları, İsrail'in enerji stratejisi açısından hayati önemde. Bölgedeki çatışmalar sırasında, İsrail'in gaz sahaları üzerindeki egemenliğini pekiştirmek için adımlar attığı görülmektedir. Bu durum, Filistin halkına yönelik şiddet ve yerinden edilme politikalarının enerji çıkarlarıyla nasıl örtüştüğünü göstermektedir.

Sonuç:

Ortadoğu'da fosil yakıtlar, sadece ekonomik bir kaynak değil, aynı zamanda politik bir silah olarak da kullanılıyor. İsrail'in Gazze üzerindeki enerji kaynaklarına erişim stratejisi, Filistin halkına yönelik şiddet ve işgal politikalarının arkasında yatan ekonomik motivasyonları açığa çıkarıyor. Fosil yakıt endüstrisinin bölgedeki insanlık trajedilerinden kazanç sağlaması, bu gezegenin geleceği açısından sürdürülebilir bir model değildir. İklim krizinin derinleştiği bir dönemde, fosil yakıtlara dayalı bu ekonomik sistemin değişmesi gerekmektedir.